KEMENÇENİN TARİHİ

Bilindiği gibi Kemençe Doğu Karadeniz bölgesinin bir sazı olup, bu bölgede yaşayan insanlar, Lozan anlaşması gereği Yunanistan’a göç eden Mübadiller ve Dünyanın her tarafındaki Doğu Karadeniz kökenli insanlar tarafından kullanılmaktadır. Doğu Karadeniz müziğinin vazgeçilmez sazlarından biri olan bu enstrümanımız uzun yıllar, ‘notasız çalınıyor’ gibi yanlış bir felsefe nedeniyle ilkel bir sazmışçasına hep geri planda kalmış ve müzik odakları tarafından fazlaca ciddiye alınmamışsa da Dünyanın neresinde olursa olsun kültüründen vazgeçmeyen Karadeniz insanı, Kemençe’sinden de vazgeçmemiş ve onu bugünlere taşımıştır. Ancak Kemençe’yi muhafaza noktasından öteye pek geçilememiş ve diğer sazlar arasında rüştünü ve kemalini ispat noktasına getirilememiştir.

Sitemiz; Kemençe’nin kültürel ve müzikal iklimi ile temsili ön amacı ile KADIRGA KEMENÇE EVİ sahibi olan KEMENÇE yapımcısı ve icracısı İbrahim ÇELEBİ Usta tarafından hazırlatılmakta olup, tamamlandığında içerisinde Kemençe ile ilgili her konuda bilgi bulabileceksiniz. Her ne kadar yazılı kaynaktan okuyarak iyi Kemençe çalmak mümkün olamayacaksa da, en azından fikir edinmek, alt yapı oluşumuna katkı sağlamak amacıyla kemençe çalma konusunda da site okurlarına yardımcı olmak için pratik ve şematik bilgiler de verilecektir.

Kemence imalatı Türkiye’de belirli yerlerde yapılmakta ancak kullanılan iptidai yapım usulleri nedeniyle yeterli ses ve ergonomik özellikler elde edilememektedir. Dolayısıyla kemençe meraklıları çoğunlukla folklorik bir süs eşyası olmaktan ileri gidemeyen kemençeleri satın almak durumunda kalmaktadırlar. Bu ise onların yanlış kulak oluşturmalarına neden olması yanında heveslerinin kırılması ve enstrüman hakkında yanlış kanaat sahibi olmalarına sebep olabilmektedir.

İnsana bilmediğini öğretmek yanlış bildiğini öğretmekten elbette ki çok kolaydır.Sipariş üzerine; kişiye, kişinin yöresine, tavrına ve tarzına özel, ince sesli, kalın sesli, orta sesli kemençeler üreten usta; kendine özgü işlemeli, taşlı veya taşsız, istek üzerine kemençe müşterisinin altından künyesini de kemençe başına monte ederek sesi gibi görüntüsü de seçkin, müşteri ile uyumlu kemençeler üretmektedir. İsteyen için doğal boya ile kapak sesi etkilemeyecek şeffaf boya ile boyanmakta, bu sayede kapağı kararmasını engellemektedir. Özenle arayıp bulduğu ağaçlardan, çoğunlukla Erik ve Ardıç ağaçlarından yaptığı kemençeleri kendine özgü sistemi ile deforme olmayacak şekilde adeta şarap gibi demleyerek yapan usta şehir dışında büyük makinelerle hazırladığı taslaklarını, kentte uzun emeklerle mükemmelleştiriyor. Birçok teknik araçlar kullanan ve hassas ölçüm cihazları ile kemençe kalınlığı ve boyutlarını kumpas ile saptayan Usta; kapak, klavye, kulak, eşik gibi kemençenin tüm bölümlerinin ağacını bizzat kendisi kütükten tespit edip alıyor işliyor ve uyumlu bir şekilde kullanarak kemençeye dönüştürüyor.

Kemençe’de işlev ile estetiği aynı oranda önemsiyor olması nedeniyle ve kemençe çalan birisi olarak enstrüman ses uyumu ve işlevine uygun enstrümanı tespit etmekte mükemmel bir başarı sağlamakta olan usta bu işe ticari değil sanatsal ve kültürel açıdan bakıyor. Kemençe çalarken aradığı Kemençe’yi bulamadığı için üretime başlayan usta sanatçı, olaya alıcı ve Kemençe açısından baktığını ve mükemmelin peşinde olduğunu ifade etmektedir.

Bir Yanıt to “KEMENÇENİN TARİHİ”

  1. selam. ben bu kemenceyi nasil calacagimi bana anladacak birisi yokmu diyecegim.

Yorum bırakın